Günlerin demini alamadığı zamanlar vardır.
Güneş doğar gece karanlık perdesini çekmeyi unutur şehrin üstünden.
Günaydınlar , bir başka güne ertelenir.
İnsanların neşeli sesleri akşama kadar dolduramazlar caddeleri.
Böyle günler uygun değildir aslında başlamaya.
Ama başlarız.
Günlerin surat asmaktan hoşlandığı zamanlar vardır
Hüzün düşer yüzümüzden ; parçalanır , bin parça sıkıntıya sığınır parçaları.
İçimizdeki her şey , kendini tene vurmanın bir yolunu arar.
Acıyı tırnaklarımızda bile hissederiz.
Böyle günler , uygun değildir aslında gülümsemeye.
Ama gülümseriz.
Günlerin diğer günlere benzemediği zamanlar vardır.
Elimize aldığımız her şey pörsüyüp söner.
Biriktirdiğimizi sandığımız geçmiş , ufalanıp gider avuçlarımızda.
' sonra ' da kaybeder anlamını ' önce ' nin ardından.
Bir mum ışığımdan yansıyan gölgeye dönüşürüz.
Böyle günler , uygun değildir aslında yaşamaya.
Ama yaşarız.
Günlerin sona ermediği zamanlar vardır.
Kelebeğin ateşe yakalandığı gibi yakalanırız.
Hiçbir şey anlamadan...
Akreple yelkovanın bu nedensiz duruşundan hiçbir anlam çıkaramadan...
İpi yeniden bağlayamadan ve çözemeden....
Böyle günler , uygun değildir aslında ölmeye.
Ama ölürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder